Program-Messenger-Teknoloji Formu
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
Giriş yap

Şifremi unuttum

Arama
 
 

Sonuç :
 


Rechercher çıkıntı araştırma

En son konular
» Uygun Modüller
Dinle Küçük Fotoğrafçı EmptySalı Nis. 27, 2010 11:48 pm tarafından ScL

» Sitemize Video Ekleme!
Dinle Küçük Fotoğrafçı EmptySalı Nis. 27, 2010 11:15 pm tarafından ScL

» Oyun İçi Yang, Gold Satımı
Dinle Küçük Fotoğrafçı EmptyC.tesi Nis. 24, 2010 10:05 am tarafından Admin

» MP3 İndirme Siteleri ve Programları!
Dinle Küçük Fotoğrafçı EmptyÇarş. Nis. 21, 2010 10:43 pm tarafından ScL

» Happy Tree Friends - Happy Trails (Part 2)
Dinle Küçük Fotoğrafçı EmptyÇarş. Nis. 21, 2010 9:21 pm tarafından ScL

» Site Yarısmaları 2
Dinle Küçük Fotoğrafçı EmptyÇarş. Nis. 21, 2010 8:38 pm tarafından Admin

» 61 Yeni İcon Eklenmiştir!
Dinle Küçük Fotoğrafçı EmptyÇarş. Nis. 21, 2010 8:28 pm tarafından Admin

» Facebook Sayfaya Kod Yerleştirme!
Dinle Küçük Fotoğrafçı EmptyÇarş. Nis. 21, 2010 5:43 pm tarafından ScL

» Zealsun Zs 150-19 Cruiser
Dinle Küçük Fotoğrafçı EmptyÇarş. Nis. 21, 2010 3:44 pm tarafından ScL

» Site Yarısmaları 1
Dinle Küçük Fotoğrafçı EmptyÇarş. Nis. 21, 2010 3:22 pm tarafından ScL

» Hacı Bana Ordan Orta Şekerli Çay Yapıver...
Dinle Küçük Fotoğrafçı EmptyÇarş. Nis. 21, 2010 2:33 pm tarafından Search

» Reklam Alanı!
Dinle Küçük Fotoğrafçı EmptySalı Nis. 20, 2010 11:42 pm tarafından ScL

» Manga-Dünyanın Sonuna Doğmuşum...
Dinle Küçük Fotoğrafçı EmptySalı Nis. 20, 2010 7:37 pm tarafından ScL

» Kalbin öyküsü..
Dinle Küçük Fotoğrafçı EmptySalı Nis. 20, 2010 3:26 pm tarafından Admin

» Aprilia RS 125 En iyi dizany ödülünü kazandı.
Dinle Küçük Fotoğrafçı EmptySalı Nis. 20, 2010 2:48 pm tarafından Admin

Tarıyıcı
 Kapı
 Indeks
 Üye Listesi
 Profil
 SSS
 Arama
En iyi yollayıcılar
Admin
Dinle Küçük Fotoğrafçı Vote_lcapDinle Küçük Fotoğrafçı Voting_barDinle Küçük Fotoğrafçı Vote_rcap 
ScL
Dinle Küçük Fotoğrafçı Vote_lcapDinle Küçük Fotoğrafçı Voting_barDinle Küçük Fotoğrafçı Vote_rcap 
Search
Dinle Küçük Fotoğrafçı Vote_lcapDinle Küçük Fotoğrafçı Voting_barDinle Küçük Fotoğrafçı Vote_rcap 
leonidas71
Dinle Küçük Fotoğrafçı Vote_lcapDinle Küçük Fotoğrafçı Voting_barDinle Küçük Fotoğrafçı Vote_rcap 

Anahtar-kelime

Mayıs 2024
PtsiSalıÇarş.Perş.CumaC.tesiPaz
  12345
6789101112
13141516171819
20212223242526
2728293031  

Takvim Takvim

Istatistikler
Toplam 10 kayıtlı kullanıcımız var
Son kaydolan kullanıcımız: sudenaz

Kullanıcılarımız toplam 136 mesaj attılar bunda 118 konu
Anket
Site Çalısanları

C.tesi Nis. 17, 2010 7:07 pm tarafından ScL

Kendimizi Taktim Ediyoruz :) Tanısmanız Dileyi ile...

Mehmet:Kurucu Cool
Barıs:Tasarımcı Like a Star @ heaven
Ogün:Logo Tasarım affraid


Yorum: 2

RSS akısı


Yahoo! 
MSN 
AOL 
Netvibes 
Bloglines 


Reklam alanı

Dinle Küçük Fotoğrafçı

Aşağa gitmek

Dinle Küçük Fotoğrafçı Empty Dinle Küçük Fotoğrafçı

Mesaj tarafından Admin Ptsi Nis. 19, 2010 9:40 am

Dinle Küçük Fotoğrafçı - Cenk Pekcanattı



Sözcüğün tam anlamıyla özgürsün sen: Kuramsal ve felsefi olarak kendini
eğitmemek üretilen işlere eleştiri getirmemek fotoğrafa can-ı gönülden
katkıda bulunanları şakşakçılara tercih edipte takdir etmemek konusunda
özgürsün. “Nazariyat felsefe ne işe yarar ki fotoğraf makine ile
çekilir.” diyorsun. Küçük fotoğrafçı egonu koca tele objektiflerle
donattığın makinenle lebalep dolu teçhizat çantanla güçlü kılmaya
çalışıyorsun. Optiklerin değil düşüncelerin ve eylemlerin büyük olsun
küçük fotoğrafçı.

Herkesle aynı ortamı paylaşırken bir fotoğraf sergisi ya da gösterisi
hakkında gerekçelerini sıralayarak yakındığını duymadım hiç. Nasıl olsa
falanca galeride sergileniyor filanca salonda gösteriliyorsa iyiydi
senin için. Kafanı hiç yormadan kaygısızca alkışlayabilirdin.

Bilmem ne kadar zamandır ülke fotoğrafına hizmet ediyorum masallarını
dinlediklerin senin cahilliğinden her daim nemalanmak maksadıyla
dolmalarını hizmetmişçesine sana yutturdular. Tamamen ‘(ç)alıntı’ ya da
‘(ç)eviri’ olan kitaplarını – özgünmüşçesine – sana sattılar. Tabiri
caizse değil; harbiden de sattılar. Sözde fotoğraf hizmetkârlarından bir
diğeri kitabının taslaklarını koca baskılar halinde bastırıp sergi
düzenleyerek sineğin kanadından yağ da çıkarttı. Onlar her biri karbon
kâğıdıyla çoğaltılmışçasına – türdeş ve de formülleştirilmiş – vasat
altı fotoğraflarından sana sergiler sundular. Sen bu görselleri “iyi
fotoğraf” olarak ölçüt belledin kopyalamakta sorun görmedin. Böylelikle
küçük fotoğrafçı tek çiçekli baharların yalancı çıktı fotoğrafın daracık
kalıplara tıkılıp kaldı.

Egemenlere ellerindeki gücü küçük fotoğrafçı üzerinde deneme yetkisi
veriyorsun. Oysa onların kimi daha üç-beş yıl öncesine kadar güneyde
inci-boncuk satarak “çiçek çocukçuluk” oynuyorlardı. O zamanlarda
fotoğrafla alakaları dahi yoktu. Sendeki söğüşlenebilme potansiyelini
görüp şehre indiler. Kimiyse fotoğrafla ilgili çıkar çatışmaları
yüzünden karı-koca birbirlerini bıçakla kovalıyordu. Ama seni fark
edince çıkarları için barıştılar. Tüm bireysel farklılıklına rağmen
senin “üst kimlik arayışı” saplantını zafiyetini iyi etüt ederek otuz
iki kısmı tekmili birden seni sömürmeyi kendilerine marifet bildiler.
Bilgi deneyim ve tecrübeleriyle senin gözünü açmak hiçbir zaman
görevleri olmadı. Aksine gözünü bağladılar ki sömürebilsinler.

Bana popülerliklerini kullanarak seni atölyelerinde kurslarında içeriği
boş konularla materyalist anlamda sömürenlerden yakınıyorsun. Üstelik
ilk oturumun ardından onlara gitmekten vazgeçtiğini itiraf ediyorsun.
Sana “Neden ona gitmeyi tercih ettin?” diye soruyorum. “Popülerdi.”
Diyorsun. Ardından “Peki neden gitmekten vazgeçtin?” diye soruyorum.
“Kalabalık orada bir şeyler öğrenmek imkânsız” diyorsun. Bu sefer sana
“Neden bana gelmeyi tercih ettin?” diye soruyorum. ”Samimiyetin”
diyorsun. Benim samimi olduğumu bana gelmeden önce nereden biliyorsun?
Demek ki sen tamamen “dayatma” ya da “rastlantısal” bir güdüyle tercihte
bulunuyorsun. Kendi fotoğrafını nasıl çekebileceksin ki küçük
fotoğrafçı? Sen çobanın seni gütmesine mahkûm kuzu musun ki? Gittiğin
sözde fotoğraf merkezinde kahvenin jetonla alındığından yakınıyorsun.
Fakat eleştirdiğin kişinin kendi galerisindeki sergisinin açılışında
elini ilk sıkan da sen oluyorsun. O zaman neden yakınıyorsun? Yoksa o
yerlerin birer ticarethane olduklarını unutuyor musun?

Dinle Küçük Fotoğrafçı 1241164850ctled-1

Vasat fotoğrafçıyı saygıyı hak etmese de bir kaidenin üzerine
yerleştiriyorsun. Çünkü onun ağzı laf yapıyor. Oysa sen dilsizsin; seni
temsil edecekler diye güçlülerin ya da art niyetli güçsüzlerin daha da
güçlü olmasına rıza gösteriyor aldatılanın her zaman sen olduğunu en son
sen fark ediyorsun. Biliyor musun küçük fotoğrafçı gerçeği söylemek
gerekirse tüm bunları da sonuna kadar hak ediyorsun.

Fotoğraf dernekleri kurarak örgütleniyor ya da mevcut olanlara üye
oluyorsun. Aylık programlar hazırlıyor sergiler gösteriler paneller
tertipliyorsun. Bak bu güzel! Bunun için canı gönülden senin adına
seviniyorum. Bu örgütlerin fotoğrafı geliştirmek adına birbirleriyle
koordineli çalışmalar yapmasını diliyorum. Çünkü küçük fotoğrafçı
camiamız içinde yakınlaşmaya ihtiyacımız var. Iraklaşmaya değil…

Fakat sürekli bir yarışmadır tutturmuşsun. Ulusal ya da uluslararası bir
yarışma oldu mu bireysel ya da toplu (takım) halde iştirak ediyorsun.
Sonra aldığın sonuçları –şovenist bir usulde– bas bas bağırarak her
platformda anons ediyorsun. Küçük fotoğrafçı sana “Ne işe yarıyor bu
yarışmalar?” diye soruyorum sen bana “Beni motive ediyor bolca fotoğraf
üretmemi sağlıyor” diyorsun. Sorun nicelikte değil ki küçük fotoğrafçı
hiçte olmadı. Sorun nitelikte. Sürekli kartpostal fotoğrafları çekerek
kötülerin bile iyi gözüktüğü ters ışık fotoğraflarına takılı kalarak
çiçek-böcek ipte asılı çamaşırlar sümüklü çocuklar fotoğraflayarak bir
sonuca varamazsın. Bir gün arkana döner bakar ve görürsün ki; az gitmiş
uz gitmiş dere tepe düz gitmiş ama sadece bir arpa boyu kadar yol
almışsın. Ayrıca küçük fotoğrafçı sana neden ödülü sembolik olan
yarışmalara daha az iştirak ettiğini soruyorum. Bu sorumu sürekli
cevapsız bırakıyorsun. Bende bu nedenle motivasyonun “yüksek meblağa” ve
“saygın ünvana” bağlı olduğunu çözümlüyorum.

Akademisyenleri titrleri nedeniyle sorgusuzca onaylıyorsun. Onların
içinde fotoğraf neferi olanlar kadar onu sömürenler de olduğunu
görmezden geliyorsun. İsteksiz memurluklarının hakkını vermek yerine
kuralları hiçe sayarak özel kurumlarda profesyonelce çalışanları
eleştirmek dursun memnuniyetle karşılıyorsun. Faydalanmak için
yanlarında mantar gibi bitiyorsun. Onlara para ödüyorsun. Onlar ki
birçoğu ezik egoları nedeniyle öğrencilerine yol göstermiyorlar. Bir
torna tezgâhı gibi körpe potansiyelleri yontarak sadece tarzlarının
idame etmesini sağlıyorlar. Fotoğrafa hiçbir şey katmıyor katmaya
çalışanları ise sıfatlarının onlara tanıdığı imkânları kullanarak
engelliyorlar.

Dinle Küçük Fotoğrafçı 12411648281


Ben sana tüm bunları anlatırken ilk fırsat bulduğunda konuyu değiştirip
bana hala hangi fotoğraf makinesini tavsiye ettiğimi soruyorsun. Ben
sana sabret eğilimlerini ufak ufak tespit edelim ardından kendi kararını
kendin verirsin diyorum. Sen bu sefer “Canon mu?” yoksa “Nikon mu?”
şeklinde sorunu değiştiriyorsun. Ben söylediklerimi tekrarlayınca da
başlıyorsun infazıma…

“Kim oluyorsun da bana nutuk çekiyorsun?” korkuyla küçülmüş göz
bebeklerinde okuyorum bu soruyu. Senin saygısız ağzından çıkıyor bu soru
küçük fotoğrafçı. Yargısız infazınla benim yıllardır neleri riske
ederek ne gibi fedakârlıklarda bulunarak seni cehalet uykundan uyandırma
mücadelesi verdiğimi görmezden geliyorsun. Çünkü bana savrulan
tehditlerin karalamaların ve başıma örülmeye çalışılan çorapların birine
dahi şahit değilsin. Bende bunları şahsi propagandamı yapma fırsatı
olarak görmüyorum. Kendime saklıyorum. Yüreğim zihnim ve kalemimle
savunuyorum seni küçük fotoğrafçı zoru seçiyorum.

Sen beni; “kendini bilmez” “tuzu kuru” “fildişi kulede yaşayan aydın
bozması” gibi yaftalarla etiketlemişsin. Oysaki geçen bunca zamanda
üç-beş sergi açıp gösteri yapsaydım. Belki bir-iki de tırı-vırı fotoğraf
kitabı çıkartsaydım. Hatta üstüne üstlük çene suyuna çorba
muhabbetlerle de seni bir güzel aldatsaydım. O zaman kolçaklarının her
biri birinizin omzu olan tahta oturturdun beni küçük fotoğrafçı. İhya
ederdin. Şimdiki gibi aforoz değil…

Sen küçük fotoğrafçı gücünü kullanma yöntemini bilmiyorsun. Fotoğraf
sektörünün ürettiği her türlü malzemenin %95’ini senin tüketerek bu
sektörü ayakta tuttuğunu senin bilinçlenerek üretilen işlere eleştiri
getirdiğinde niteliksizliklerin had safhada azalacağını unutuyorsun. Ben
sana sadece bunu hatırlatmaya ve ütopik olmadığını fark ettirmeye
çalışıyorum. Sana rağmen de sürdüreceğim.

Dinle Küçük Fotoğrafçı 12411648372


Geleceğe Bakış

Geleceğini söyleyemem sana; bilmiyorum. Benliğini keşfeder nam-ı cihanca
bilinen bir fotoğrafçı mı olursun kolektifsindir de “Türk Fotoğraf
Ekolü”nü mü oluşturursun yahut da derin cehalet uykundan uyanırda
camiandan tüccarları şarlatanları hırsızları cımbızla ayıklar mısın
bilemem. Ancak önümüzdeki üç-beş ya da on yıl içinde neleri
yapamayacağını söyleyebilirim.

“Şuna da bakın! Ne de hayalci! Neleri yapamayacağını biliyor. Bir
fotoğraf diktatörü mü bu!”

Senin küçüklüklerinden istifade edip diğerleri gibi bende bir fotoğraf
diktatörü olabilirim fakat ben bir diktatör değilim.

“Peki senin bu sivri akıllılığının kaynağı nedir?”

“Sivri’ mi? Güldürme beni! Neyse senin insan mantığın başka nesi
olacak!”

“Hele hele! Benim derinliğimden alıyormuş aklını! Benim derinliğim filan
yok ki! “Bana söylerler ben yaparım.” “Bana ‘şimdi’ derler; ben alkış
tutarım” “Acaba derinlik dediği de ne ola ki?” “Alan derinliği” mi
acep?”

Senin derinliğin olmaz olur mu hiç? Var ama sen ayrımında değilsin küçük
fotoğrafçı.

Kendi derinliğinden ödün patlıyor. Bu yüzden onu görmüyor
hissetmiyorsun. Bu derinliğe baktığında uçurumun kenarındaymışsın gibi
başın dönüyor. Yuvarlanıp kendini yitirmekten korkuyorsun; aslında
kendini bırakman gerekir. İçten bir inançla kendine varmak istediğinde
bile sürekli acımasız kıskanç açgözlü küçük biri çıkıyor ortaya.

Eğer bir iç derinliğin olduğuna inanmıyor olsaydım sana bu nutku
çekmezdim. Benim o derinlikten haberim var bunu öncelikle çaylaklığımda
geçirdiğim kendi “küçük fotoğrafçı” hastalığımdan biliyorum. Atölyemde
yaptığımız fikir teatilerinde kapalı toplantılarda yaptığın veryansın
eleştirilerde bulguladım bunu.

Sonuçta 170 yıllık cehalet döneminde bugün yaptıklarını yapabildiğin
için gelecekte ne yapmayacağını söyleyebilirim sana bu hakkı da kendime
“anamın ak sütü gibi helal” görürüm. Çünkü duygusal değilimdir. Sadece
mevcut koşulları rasyonel biçimde değerlendirmekteyimdir.

“Artık dinlemek istiyor musun?”

“Güzel düşleri neden dinlemeyeyim? Fakat bil ki her şey yine aynı. Ben
kendi düşünceleri olmayan küçük bir fotoğrafçıyım başka bir şey değil."

Dinle beni! “Küçük Fotoğrafçı” söylencesinin ardına gizleniyorsun
fotoğrafçılar ve işleri hakkında yorum yapmaktan karşına bu yüzden bir
saffı almaktan korkuyorsun!

Gelecekte yapacağın ya da yapmayacağın şeylerin ilki kendini artık fikri
olmayan biri gibi hissetmeyeceğin ve “Ben kimim ki?” demeyeceğin. Kendi
fikirlerin var ve gelecekte bunu anlamamayı açıklamamayı ve savunmamayı
sadece fotoğrafa karşı yapılan bir ayıp değil bir yaşam ayıbı olarak da
göreceksin.

“İyi ama benim düşüncelerime fotoğraf kamuoyu ne diyecek? Kendi fikrimi
söyleyecek olsam beni böcek gibi ezerler.”

“Kamuoyu dediğin şey küçük fotoğrafçı bütün küçük fotoğrafçıların
düşünce ürünüdür. Her küçük fotoğrafçının içinde doğru ve yanlış
görüşler vardır. Küçük öbür fotoğrafçıların yanlış düşüncelerinden
korktukları için hatalı düşünürler. Bu nedenle fotoğrafa dair doğru
düşünce çıkmaz öne. Söz gelimi sen artık saygı görmediğine inanmayacak;
fotoğraf camiasının temel taşıyıcısı olduğunu bileceksin… Dur nereye
gidiyorsun? Korkma! Fotoğraf camiasının temel taşıyıcısı olmak hiç de
kötü değil!”

“Fotoğraf camiasının temel taşıyıcısı olmak için ne yapmalıyım?”

Bir şey yapman gerekmez. Şimdi ne yapıyorsan yapmayı sürdürmelisin.
Makro fotoğrafları çekecek fotoğraf üzerine tartışacak yarışmalara
katılacak gittiğin derneğe gitmeyi sürdürecek paylaşım sitelerinde
fotoğraflarını yayınlayacak ve onlar hakkında karşılıklı yorumlar
yapacaksın. Bunları bugünde yapıyorsun ama önemsiz olduğuna inanıyor:
“Bu benim sadece hobim deyiveriyorsun”; falanca fotoğrafçının yapıp
ettiklerinin mutlak doğruluğunu kabulleniyorsun. Zerrece
sorgulamıyorsun. Onlar gibi olmak istiyorsun. Fakat öncelikle sen
olmazsan fotoğraf sektörünün olmayacağını fark etmelisin. Gücün o
şarlatanların değil senin elinde olduğunu görmelisin.

“Hayalcinin birisin sen Pekcanattı! Fotoğrafçı Falanca Filanca’nın beni
dışlamak aşağılamak için bilgi tecrübe ve bir sıfatı ayrıca önlerinde
gülünç duruma düşüreceği fanatikleri olduğunu görmüyor musun?”

Tabi ki dışlanacak aşağılanacak ve de gülünç duruma düşeceksin çünkü
bunlar yapıldığında sen “Yaşasın! Haddini bildirdin.” “Ağzının payını
verdin” diye bağırıp alkış tutan - şikâyet ettiğin - o iğrenç fanatikler
arasında oluyorsun. Bahsettiğin sıfatları da sen veriyorsun o
fotoğrafçı bozuntularına…

Dinle Küçük Fotoğrafçı 12411648443

Tekrarlıyorum çözüm istiyorsan sürekli yaptığın şeyleri yap. Bunları
olanca içtenliğinle cesurca yaptığında geniş görüşlülük sahibi olabilmek
için kendini geliştirdiğinde saygın bir fikre sahip olduğunu fark
ettiğinde büyüyeceksin. Durumunun farkına varmak temin ederim ki değişip
– gelişmenden daha da zor olacak. Fakat durumunu fark ettiğinde işte o
zaman “BÜYÜK FOTOĞRAFÇI” olacaksın. Üstüne basa basa yineliyorum: “BÜYÜK
FOTOĞRAFÇI”

Seninle olan konuşmamız burada bitiyor küçük fotoğrafçı. Aslında daha
söyleyecek o kadar çok şey var ki. Yine de söylediklerimi ilgi ve
içtenlikle okudunsa benim unuttuğum ya da atladığım konularda da ‘küçük
fotoğrafçı’ gibi davrandığını göreceksin çünkü senin işe yaramaz tutum
ve görüşlerinin kaynağı hiçbir vakit değişmiyor. Değişmediğin sürece de
her istediğini yapsan bile küçük olmaktan kurtulamayacaksın.

Bana bugüne kadar ettiklerin ya da gelecekte edeceklerin bir şeyi
değiştirmez. Beni bir düşünür olarak yücelt sahibi olduğun fotoğraf
galerine alma ya da kurtarıcın olarak sarıl istersen; Don Kişot diye yok
da sayabilirsin. Ama eninde sonunda süreç sunduğumu kavramaya bunun
hakkını vermeye götürecek seni. Ben sevdiğini söylediğin fotoğrafın
sadık bir eriyim. Türdeşlerim izlerimden gelecekler ve onlarda
hiyerarşiyi reddeden fotoğraf neferleri olacaklar. Sana senin içindeki
entelektüeli bulman için kapıları araladım. Kendini geliştirdikçe sadece
bir fotoğrafçı olarak değil yaşama dair her alanda bir insan olarak da
algı ve beğenilerin gelişecek. Gördüklerin ve yaşadıkların üzerine
bilinçle düşünecek eleştirecek ve insanlığı bir üst düzeye taşıyacak
sentezleri oluşturacaksın. Bu arada ben mi ne olacağım: BERHUDAR.
Admin
Admin
Admin
Admin

Mesaj Sayısı : 104
Kayıt tarihi : 16/04/10
Yaş : 29
Nerden : Adana/Pozantı

http://bilisimbordo.tk

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön


 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz